Zaman değişiyor. Teknoloji gelişiyor, hayat hızlanıyor. Eskiden aylar süren haberleşme şimdi saniyeler içinde gerçekleşiyor. Gelişiyoruz, ilerliyoruz. Fakat bu ilerleyişin içinde bir şey var ki unutmamamız gerekiyor: Kültürel değerlerimiz. Modern yaşamı benimsemek, gelenekten kopmak demek değildir. Asıl önemli olan, yeniliğe ayak uydururken geçmişten gelen mirasımızı da taşıyabilmektir.
Unutmayalım ki Değerlerimizi kaybetmeden de değişebiliriz. Artık işlerimizi telefonla hallediyoruz, alışverişi dijitalden yapıyoruz. Ancak büyüklerimizi ziyaret etmeyi, onlara “bir ihtiyacın var mı?” demeyi bırakmamalıyız. Çünkü bizi biz yapan tam olarak bu samimiyettir. Akşam yemeğinde bir tabak yemeği komşu ile paylaşmak, düğünde halayda yan yana dizilmek, cenazede omuz omuza ağlamaktır bizi biz yapan.
Modern yaşamın temposuna kapılsak da bir gün telefonla hâl hatır sormak, bir yaşlıya pazarda yardım etmek, otobüste yer vermek gibi küçük ama kıymetli davranışlar hâlâ elimizde. Bu değerler, kaybolmadı; sadece hatırlanmaya ihtiyaçları var.
Dijital çağın getirdikleriyle birlikte yalnızlaştığımızı fark ediyor muyuz?
Birlikte yaşamak, birbirini unutmamakla başlar. Kalabalıklar içinde daha yalnız, daha suskun, daha uzak hale geldik. Oysa bizim kültürümüz, birlikte gülmenin, birlikte üzülmenin, birlikte paylaşmanın kültürüdür. Bu değerleri kaybetmeden modern dünyada yer almak mümkündür.
Bu yüzden geleceğe yürürken köklerimizi yanımızda taşımalıyız. Modern hayat bize konfor sundu ama ruhumuzu doyuracak olan yine kültürel değerlerimizdir. Yeniye açık olalım, çağı yakalayalım. Ama özümüzden uzaklaşmadan… Çünkü geçmişi olmayanın geleceği de eksik olur. Modern olmak; sadece hızlı yaşamak değil, doğru yaşamak demektir.
Ve doğru yaşam, geçmişle bugünü el ele vererek geleceğe yürüyebildiğimiz yerdedir.
Dünü unutmadan, yarına umutla...
Biraz Kültürel Değerler Biraz Modernizm, Bazen İkisi Birden...
Aykut Bazna
Yorumlar (2)