Bayramlar, toplumlar için önemli günlerdir. Binlerce yıldır insanlar, bu özel günleri sevdikleriyle bir araya ge lerek kutlar, birlik ve beraberlik içinde zaman geçirirlerdi. Ancak günümüzde, bayramların o eski sıcaklığı ve tadı ne yazık ki kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Eskiden ya pılan bayram ziyaretleri artık pek görülmüyor. Komşular, akrabalar arası samimi ilişkiler eskisi gibi değil. İnsanlar, yoğun iş temposu, şehirleşme ve teknolojinin getirdiği izolasyonla birbirlerinden uzaklaşıyorlar. İşte bu durum, bayramların da ruhunu zedeliyor. Bayramlar, insanların bir araya gelip güzel anılar bi riktirdikleri, birbirlerine zaman ayırdıkları özel zamanlardı. Eskiden bayramlarda evler, misafirlerle dolup taşardı. Kapı komşuları, uzak akrabalar, herkes bir araya gelir, sevinçle rini paylaşırdı. Bugün ise teknolojinin sunduğu iletişim im kanlarına rağmen, yüz yüze görüşmek yerine mesaj veya sosyal medya üzerinden bayram tebrikleri ile yetiniliyor. Bu durum, samimiyetin ve birlikteliğin yerini yavaş yavaş yitiriyor. Bugün, bayramlar daha çok ‘eski fotoğraflarda kalan anılar’ gibi. Herkes kendi dünyasına çekilmiş, teknolojinin sunduğu kolaylıklarla yetinmiş durumda. Ancak unutma yalım ki, bayramlar sadece bir tatil günü değil, sevgi ve birlik günüdür. Teknolojinin nimetlerini kullanırken, asıl de ğerli olanın yüz yüze iletişim ve bir arada geçirilen zaman olduğunu hatırlamak önemlidir. Eski bayramların sıcaklığını ve samimiyetini özlemle anarken, gelecek bayramlara umutla bakmalıyız. Belki de bu yıl, bir adım atıp komşuları ziyaret etmek, akrabalarla daha fazla vakit geçirmek için bir fırsat olabilir. Bayramların ruhunu yeniden yakalamak, bizim elimizde. Birlikte güzel anılar biriktirip, geçmişin sıcaklığını geleceğe taşıyabiliriz. Özellikle çocuklara, bayramların ne kadar özel olduğunu ve birlikte geçirilen zamanın değerini öğretmemiz şart…