Türkiye'de sokak köpekleriyle ilgili yeni bir düzenleme hazırlığı sürüyor. AK Parti, İngiltere, İtalya ve Portekiz gibi ülkelerde uygulanan yöntemleri inceleyerek sahipsiz köpeklerin belirli şartlar altında uyutulmasını öngören bir yasa taslağı hazırladı. Bu taslağa göre, belediyeler barınaklardaki köpeklerin fotoğraflarını çekip internet üzerinden sahiplendirme ilanları yayınlayacak. 30 gün içinde sahiplenilmeyen köpekler enjeksiyon yoluyla uyutulacak. Uyutulan köpeklerin yerine barınaklara yeni köpekler alınacak ve süreç bu şekilde devam edecek.
Türkiye'de sokak köpekleriyle ilgili yapılmak istenen düzenleme, insanlık adına kaygı verici bir adımı temsil ediyor. AK Parti'nin, İngiltere, İtalya ve Portekiz gibi ülkelerde uygulanan yöntemleri örnek alarak hazırladığı yasa taslağı, sahipsiz köpeklerin belirli şartlar altında uyutulmasını öngörüyor. Ancak, bu yaklaşımın hiç etik değil.
Öncelikle, sokak köpeklerinin toplum için potansiyel bir tehdit oluşturduğu argümanı çürütülmelidir. Zararsız, dilsiz ve savunmasız olan bu hayvanlar, insanların yaşadığı şehirlerde barınaklarda güvenle tutulabilecekleri gibi alternatif çözümlerle de değerlendirilebilir. Onları öldürmek, onların suçu değil, insanların ihmali ve sorumsuzluğudur.
Bu yasa taslağının bir diğer kritik noktası ise uygulanacak olan süreçtir. Barınaklarda belirli bir süre sahiplenilmeyen köpeklerin enjeksiyon yoluyla uyutulması, acımasız bir yöntemdir. Bu hayvanların öldürülmesi, onları sahiplendirememe sorumluluğunu üstlenemeyen insanların ihmaliyle açıklanamaz. Bir toplum olarak, sokak hayvanlarının yaşam hakkını korumak ve onlara insanlıkla muamele etmek sorumluluğumuzdur.
Bu yasa taslağının yerine getirilmesi halinde, sadece sokak köpeklerinin öldürülmesi değil, aynı zamanda toplumda empati ve saygı gibi temel değerlerin de erozyona uğrayacağı açıktır. Bir toplum olarak ilerlediğimiz yolda, hayvan haklarına saygı duymak ve onları korumak, insanlığımızın bir göstergesi olmalıdır.
Sonuç olarak, sokak köpeklerinin uyutulması önerisi, insani ve etik olmayan bir yaklaşımdır. Bunun yerine, hayvan haklarına saygı gösteren, sorumluluk sahibi bir toplum olarak, alternatif çözümler üzerinde durmalı ve sokak hayvanlarının yaşam haklarını korumalıyız. Hayvanların yaşam hakkı, insanların vicdanıyla bağdaşmalıdır ve bu tasarı derhal gözden geçirilmelidir.