Dijital teknolojiler; çocukların hayatlarını ve hayattaki şanslarını sürekli değiştirmektedir.Her bireyin erişimine açık ve bilinçli kullanıldığında pozitif etki oluştururken,erişim sıkıntısının olduğu durumlarda ve bilinçsiz kullanımlarda bir çok felaketin habercisi olabilir. Teknoloji,dezavantajlı çocukların hayatlarına çok önemli dokunuşlarda bulunabilir. Herkesin kendini eksik hissettiği konular elbette vardır.Biz yetişkinlerin duygu birikimleri bu derece fazlayken çocukların duygusallığı çok daha büyük boyutlara ulaşabilmektedir. Teknolojinin,hayal dünyalarında sınır olmayan çocuklarımızın kendilerini yetersiz gördüğü durumları giderebilmelerine olanak sağladığı aşikardır.Bulunduğu coğrafyadan dolayı eksik eğitimini tamamlamak isteyen bir çocuğa dünyanın kapılarını aralarken,özel gereksinimli bir bireyin eli kolu olabilmektedir. Peki dijital teknolojiler çocuklar üzerinde hep olumlu etki mi yaratır? Dijital teknolojiler amaçtan uzak kullanıldıkları taktirde yıkıcı bir etkiye de sahip olabilmektedir.Sosyal çevrenin getirmiş olduğu popüleriteye uygun kullanımlar çocukların bilişsel,psikolojik,fizyolojik ve sosyal ilişkileri açısından olumsuz etkilere yol açmaktadır. Uzun süreli oynanan dijital oyunlar,internet başında geçirilen uzun süreçler bireyin ebeveynleriyle,sosyal ortamıyla hatta kendisiyle bile uzaklaşmasına neden olabilmektedir. Çocuklar dijital bir dünyada yaşamaya başladığında yaşadığı gerçek dünyaya karşı yabancılık çekebilmektedir.Sosyal ortamlara girmekten kaçınma,içe kapanma,kendini ifade etme de güçlük gibi durumlarla karşı karşıya gelebilmektedirler.Bu noktada ebeveynlere büyük sorumluluk düşüyor. Ebeveyn disiplini olmayan çocukların internet erişimi sonucunda korku,kaygı,çevreleriyle uyum sorunu yaşamaları ve sorun çözme becerilerinin yetersizlikleri görülmektedir. Çocuklar yetişkinlere göre çok daha hazza dönük davranış sergilerler.Hoşlandıkları bir aktiviteyi kendi kendilerine sonlandırmaları bu sebeple çok daha güçtür.Ve yine bu nedenle anne babanın uygun disiplin yöntemleri ile çocukların günlük aktivitelerini düzenlemeleri,kontrol etmeleri ve onları uygun şekilde yönlendirmeleri son derece önemlidir.Çocuklarla güçlü bir iletişim kurmak ve duygusal bağ oluşturmak ailenin en büyük vazifelerinden olmalıdır.Birlikte kitap okumak,sosyal etkinliklere katılmak,hobilerini keşfetmesine yardımcı olmak ve en önemlisi çocuklarla empati kurabilmek dijital teknolojinin olumsuz etkilerini kaldırmada çözüm yolları olabilir. Aynı zamanda çok önemli yere sahip olan şiddetin boyutu dijital dünyaya taşınmış olup çocukların duygusallığıyla farklı boyutlara sebebiyet vermektedir.Siber zorbalıkların arttığı bu ortamda duygusallıktan uzak iletişimler sonucunda binlerce çocuk vicdanlarından uzak davranışlar sergileyebilecek durumlara geliyor.Oluşan olumsuz tutum ve davranışları ortadan kaldırmak için ebeveynlerin kontrollü ve özverili biçimde çocuklara yol haritası oluşturmalarının önemi bu noktada çok büyüktür. Bizlerin gözbebeği olan çocuklarımızın dijital teknolojilere hükmetmesini mi istiyoruz yoksa çocuklarımızın tamamen dijital dünyanın esiri olmasını mı kabul ediyoruz önce bu sorgulanmalı. Temel düşüncemiz her zaman şu yönde olmalı: Her çocuk, dijital dünyanın sunduğu sonsuz olanaklardan faydalanabilirken kendilerini bekleyen çevrimiçi risklerden de korunmalıdır.