Yeni eğitim öğretim yılı başlamadan önce atanan bakanımızdan, eğitim ve öğretimimizde çok olumlu ve alışıla gelmiş doğru bildiğimiz yanlışları düzelteceğine dair fikirler edindim. Çünkü biliyorum ki doğru eğitimi büyük binalar değil doğru insanlar verir. Öğretmen ne kadar kendini geliştirirse çocuklar o kadar kendini geliştirir.Öğretmen derse ilk girdiğinde çocuklar öğretmenin zihnine bakmaz, öğretmenin öğrencilerle kurduğu frekansa göz temasına bakar. Bunu başaran öğretmenin öğretmenliği başlamıştır. Bu temaları bilen biri olarak okul öncesi seminerlerimde bunları kendi öğretmenlerimle çokça tartıştım. Ve istiyoruz ki bir sınıf çıksın, biz gözetimsiz sınav yapabiliyoruz desin, böyle öğrenciler yetiştiriyoruz desin. Biz okul yönetimi olarak okulumuzda zil sesini kaldırdık.Öğrencilerimiz zaman kavramına ve sorumluluk bilincine alışsın diye bu uygulamayı yürürlüğe koyduk. İlk günler alışılagelmiş bir uygulamayı kırmak zor olsa da, gün geçtikçe ne kadar haklı olduğumuzu gördüm. Çünkü insan zihni tekrardan ibaret değildir. Tekrar zihni hayvan zihnidir. İnsan zihni; seziş, yeni şeyler buluş ve keşfetme zihnidir. Öğrencilerimizde özellikle karakter eğitiminin önemi üzerinde duracağız. Onların iyi birer birey olması için çaba harcayacağız ve eminim ki başaracağız.
ÇÜNKÜ; “GÖKYÜZÜNDE EĞİTİM VERİLİNCEYE KADAR, YERYÜZÜNÜN EN İYİ EĞİTİM KADROSU KUZEY OKULLARIN KADROSUDUR”