Yine zulüm yine uyuşturucu yine metamfetamin...
Önceki yazımda bu konunun ülkemiz için en büyük tehtid olduğunu, ve aynı zamanda bunun bir toplum kırma operasyonu olduğunu net bir dille izah ettim.
Daha 1 hafta geçmeden,Elazığ'da yaşanan olaylar durumun ciddiyetini ve insanlarımızın psikolojik durumunu ortaya koyuyor. Ve üzücü olan asıl durum, bu olayların hız kesmeden devam edeceği...
Kadın cinayetleri,14 yaşındaki çocuklarımızın cinayete kurban gitmesi hemde aynı yaştaki bir çocuk tarafından öldürülmesi!
Kadınları canavarca hisle katleden birileri ve toplumda aynı hislerle dolaşan bir sürü uyuşturucu kullanıcıları...
Sokakta gezmeye çekinen bir toplum olduk.
Sonuç olarak önceki yazımda belirttiğim gibi nasıl savunma sanayi konusunda dünyada yerimizi almaya başladığımız ve hatta övgü ile anılmaya başladığımız şu dönemde savunma sanayiye harcanan bütçenin en az yarısını uyuşturucu ile mücadele savaşında kullanmak zorundayız. Çünkü bu gerçek bir soykırım planıdır. Küçük bir şehir olan Elazığ'da bile bu lanet madde yüzünden insanlarımız canavarca katlediliyor, büyük şehirlerde ise durum içler acısı ya bu madde bizi bitirecek yada biz bu maddeyi yok edeceğiz.
Acilen önlem alınmazsa ne iman, ne namus, ne de gençlik kalmayacak.
Anneler babalar ve tüm aile bireyleri,inandığınız din ne olursa olsun vatanını,milletini seven
ülkemizin huzuru ve selameti için kendi çocuğunuz dahi olsa bu maddeyi veya herhangi bir maddeyi kullandığını hisseder veya emin olursanız hemen gerekeni yapmalısınız. Çünkü sizlere bile en ağır zararları verebilir. Hemde hiç umursamadan!
Rabbim hepimizin yardımcısı olsun...