Elazığ, son yıllarda büyük değişimlere sahne olan şehirlerden biri. Özellikle 2020’de yaşanan depremin ardından kentsel dönüşüm projeleri hız kazandı. Depreme dayanıklı, modern yaşam alanları oluşturmak amacıyla başlatılan çalışmalar, şehrin çehresini değiştirmeye devam ediyor. Ancak bu dönüşüm sadece fiziksel bir değişim değil; sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla da Elazığ’ın geleceğini şekillendiren bir süreç. Kentsel dönüşüm projelerinin başında Sürsürü, Mustafapaşa, Rüstempaşa ve Abdullahpaşa mahallelerindeki yenileme çalışmaları geliyor. Bu bölgelerde riskli yapıların yıkılıp yerine modern konutların inşa edilmesi, hem güvenli bir yaşam alanı sunuyor hem de şehrin estetik dokusunu yeniliyor. Elazığ Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ortak çalışmalarıyla yürütülen projeler, vatandaşların daha konforlu konutlara kavuşmasını sağlarken, altyapı sorunlarını da ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bunun yanı sıra, Bosna Hersek Bulvarı ve Nailbey Mahallesi’nde gerçekleştirilen dönüşüm projeleri, yalnızca binaların yenilenmesiyle sınırlı kalmıyor. Sosyal donatı alanları, yeşil parklar ve geniş yollar gibi unsurlar da projelere dahil ediliyor. Bu sayede şehir, hem daha yaşanabilir hale geliyor hem de yeni nesil şehircilik anlayışıyla uyumlu bir yapıya kavuşuyor. Ancak her kentsel dönüşüm süreci gibi, Elazığ’da yürütülen projeler de bazı tartışmaları beraberinde getiriyor. Kira fiyatlarının artışı, bazı mahallelerde yaşanan mülkiyet sorunları ve vatandaşların taşınma sürecinde karşılaştıkları zorluklar, dönüşümün getirdiği başlıca sorunlar arasında. Yerinden edilen bazı vatandaşlar, yeni konutların ödeme koşulları konusunda endişelerini dile getiriyor. Bu noktada, sürecin şeffaf yönetilmesi ve hak sahiplerinin mağdur edilmemesi büyük önem taşıyor. Tüm bu gelişmelere rağmen, Elazığ’daki kentsel dönüşüm projeleri şehrin geleceği açısından kritik bir rol oynuyor. Güvenli ve modern yaşam alanlarının oluşturulması, sadece bireysel konfor açısından değil, şehirdeki ekonomik canlılık ve sosyal yapı için de büyük bir kazanım. Dönüşüm projeleri tamamlandıkça, Elazığ’ın hem güvenli hem de estetik açıdan daha yaşanabilir bir şehir haline gelmesi bekleniyor. Bu süreçte en önemli nokta, dönüşümün sadece bina yenilemekten ibaret olmadığı gerçeğini unutmamak. Şehrin kimliğini koruyarak, mahalle kültürünü ve sosyal dokuyu güçlendirecek projeler hayata geçirilmeli. Böylece Elazığ, hem tarihi mirasını koruyarak hem de modernleşerek geleceğe güvenle ilerleyen bir şehir olabilir.