Son günlerde medyada yer alan Yeni Doğan Çetesi haberleri, insani değerlerin nasıl bir çöküşe uğradığını gözler önüne seriyor. Bu çetenin faaliyetleri, yalnızca suç oranlarını artırmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumun vicdanını da yaralayan bir boyut kazanmıştır. Özellikle bebeklerin kötü muameleye maruz kalması ve sağlıklı bakım hizmetlerinin reddedilmesi, bu çetenin karanlık yüzünü açığa çıkarmaktadır. Yeni Doğan Çetesi, henüz yaşamlarının başındaki masum bebeklere yönelik uyguladıkları yanlış tedavi yöntemleriyle, hem insanlık onurunu zedelemekte hem de maddi kazanç elde etmekteydi.  İyi bakım yapılmadan, hastalıklarının göz ardı edilmesi ya da kasıtlı olarak yanlış tedavi yöntemlerine maruz bırakılması, bu bebeklerin hayatlarını kaybetmesine neden oldu. Ailelerin yaşadığı acı, bu durumun bir yansıması olarak toplumun her kesimini etkilemektedir. Bu çetenin üyeleri, bebeklerin yaşamını tehlikeye atarak, insani değerleri hiçe sayan bir yaklaşım sergilemekte ve bu davranışlarıyla vicdanlarını da sorgulanır hale getirmektedir. Öyle ki; ‘’Para için her yol mübahtır’’ anlayışıyla gerçekleştirilen bu olay toplumun psikolojisinin ve yapısının ne denli bozulduğunu gözler önüne sermektedir. Böyle bir olayı gerçekleştiren insan, insanlık onuruna leke sürmekten başka bir şey yapmamaktadır. Küçücük bebeklerin hayatlarını paraya tahvil eden bu zihniyet, ancak derhal en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.  Toplum olarak, bu tür olguların üstesinden gelmek için eğitim, bilinçlendirme ve sosyal dayanışma gibi unsurlara odaklanmalıyız. Ayrıca, sağlık alanında daha sıkı denetimlerin yapılması ve bebeklere yönelik kötü muameleye karşı caydırıcı yasaların hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Sağlık hizmetlerinin erişilebilir ve güvenilir hale getirilmesi, bu tür durumların önüne geçmek adına kritik bir adımdır. Caydırıcı yasaların hayata geçirilmesi noktasında ise siyasilerimize ve bürokratlarımıza büyük rol düşmektedir.  Ancak toplum tarafından tepki gösterilen her olayın ardından yaptıkları 3-5 cümle açıklamanın ötesine geçmemeleri ise ayrı bir konu. Ancak bu seferki olay hiçbir şekilde vicdanlara ve akıllara sığmamakla beraber, toplumumuz tarafından da kabul görmemelidir. Yeni Doğan Çetesi gibi suç gruplarının insani değerlere verdiği zarar, toplumsal bir yara açmaktadır.  Bu durumun üstesinden gelebilmek için hep birlikte harekete geçmek, toplumsal bir sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bebeklerimizin güvenli geleceği için mücadele etmek, hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Ve bu olayın açığa çıkmasına ön ayak olan yargı mensuplarına savcımıza sonsuz teşekkürü borç biliriz. Her kim olursa olsun bu katliamları yapan her birey, bulaşmış veya göz yummuşsa en ağır şekilde haklarının avuçlarına konulması gerekir. Eğer bizde hukuk devleti işleyişi içinde bulunan bir toplum olarak biliniyorsak, bunların hepsinin kalemini kırmak boynumuzun borcudur.