İnsanların destekleri ile bir yerlere gelmiş egosu kibiri tavan yapmış, sırf medyatik olmak için kendini sulara sellere atmış, aslında hiçbir vasfı olmayan düz bir vatandaş. Teşkilat ile insanlara nabzına göre şerbet veren bir kişilik. Elazığ belediye başkanımızın talimatı ile Ulaştırma Müdürlüğü’nün kontrol ve yapımını yüklendiği, taksici esnafına rahat bir ortam sağlamak amacı ile yapılan taksi durağı projeleri; şık görünümü ile taksici esnafının beğenisini ve taktirini topluyor. Bu projeler belediye başkanı Şerifoğulları tarafından taksici esnafına hediye edilirken, bu hediyeyi Elazığ Şöförler Cemiyeti Başkanı tarafından sanki kendi cemiyeti yapıyormuş gibi esnafa lanse edilen, sorulduğu zaman “ben yapıyorum” diyen emek hırsızı bir cemiyet başkanı söz konusu. E şimdi sormak lazım bu başkana. Bir basın açıklaması yapıp Elazığ belediye başkanına taksi esnafı adına bir teşekkür etmiyorsun. Niye? Çünkü sen yapıyorsun ya. “Hani bu iş yapanlarda mecburlar, babalarının hayrına mı yapıyorlar” deyip densizce söylemlerde bulunursun. Sen nasıl bir adamsın arkadaş? Bilenler, bilmeyenlere anlatsın.  Taksici esnafı abilerim, kardeşlerim, emeğe saygı lütfen. Bu duraklar belediye başkanının talimatı ile Ulaştırma Müdürlüğü tarafından yapılıyor. Oda başkanınız bu konu ile ilgili tek kuruş harcamıyor. Yani odanın kasasından tek kuruş çıkmıyor arkadaşlar. Belediye başkanımızın hakkını kimse sahiplenmesin. Müsaade etmeyiz. Herkes haddini bilsin.  “Seçim var kafamı bozarsa oy alamaz” dememin sonu belli oda başkanı. Sana tavsiyem; boyundan büyük işlere kalkışma. Yerin kulağı var.  Kimsenin ekmeği ile oynama.  Kocaman adamsın bir camiayı temsil ediyorsun. Kendini köprü altına bilerek suya gömmeye benzemez. Çok canın çimmek istiyorsa, göl orda. Git çim doya, doya. Belki günahların temizlenir.