31 Mart Yerel Seçimine sayılı günler kala, şehrimizin dört bir yanında parti ve adayların asmış olduğu pankart ve bayraklar sayıca artmaya başlıyor. Bu parti ve adayların astırdığı pankart ve bayrak sayısı artmaya artıyor ancak görünen o ki sayı arttıkça bazı adayların söylem seviyeleri seçim uğruna değişmeye ve düşmeye başlıyor. Hele özellikle bir tanesi var ki ; ‘’ahlak yoksa …’’ kalıbını kullanıyor kendince. Evet, bir süreçten geçiyoruz doğrudur. Lakin; bu tarz söylemler seçim coşkusuna yakışmayan, aksine seçim ortamının sahip olduğu gerginliği artırabilecek ve olumsuz sonuçlar doğurabilecek söylemler olup, Elazığ halkını ve özellikle gençlerimizi bu şekilde söylemlerle ikna etmek çok eski bir siyasi kültürün sonucudur. Ve siyasi görüşü, konumu her ne olursa olsun ahlak öyle kolaylıkla masalara meze yapılabilecek bir olgu değildir bizim kültürümüzde. Anlaşılan birileri seçim uğruna her şey mubahtır anlayışına geçiş yapmış görünüyor. Ama bizde de bir laf vardır ; ‘’ Aynası işidir kişinin, lafa bakılmaz ‘’. Sizler seviyenizce bulduğunuz sloganlarla devam ede bilirsiniz. Seçim süreçleri, toplumun geleceğini şekillendiren önemli dönemeçlerdir. Bu süreçlerde, adayların ve partilerin fikirlerini ve projelerini halka sunmaları, demokrasinin temel taşlarından biridir. Ancak, bu süreçte kullanılan dil ve üslup da en az sunulan fi kirler kadar önemlidir. Seçimler, farklı görüş ve düşüncelerin yarıştığı bir arena olmakla birlikte, bu rekabetin saygı çerçevesinde yürütülmesi gerekliliği unutulmamalıdır. Adayların ve partilerin, seçim propagandası yaparken ahlaki değerlere ve toplumsal hassasiyetle re dikkat etmeleri, sağlıklı bir seçim ortamının oluşmasına katkı sağlar. “Ahlak yoksa…” gibi ifadeler, belirli bir düşünceyi veya eleştiriyi ifade etmek için kullanılabilir; ancak, bu tür ifadelerin toplumun genel ahlak anlayışına ve kültürel değerlerine uygun bir şekilde kullanılması önemlidir. Seçimler, kısa vadeli kazanımlar için değerlerimizi ve ilkelerimizi göz ardı et mememiz gereken zamanlardır. Seçimlerdeki sloganlar ve ifadeler, toplumun tüm kesimlerine hitap edebilmeli ve onları kucaklayabilmelidir. “Aynası işidir kişinin, lafa bakılmaz” atasözü de bize, sözlerden ziyade eylemlerin ve somut sonuçların önemini hatırlatır. Bu nedenle, adayların ve partilerin, seçim sürecindeki söylemleriyle birlikte, topluma sundukları projeler ve vaatlerle de değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Seçimler, sadece politik bir yarış değil, aynı zamanda toplumsal birlikteliğimizi ve dayanışmamızı pekiştirebilecek bir fırsattır. Bu süreçte, her birimizin, seçimlerin sağlıklı ve yapıcı bir atmosferde geçmesi için sorumluluk alması ve katkıda bulunması önemlidir