Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın Müzeler Şehri Elazığ Projesi kapsamında açılan Basın Müzesi ve Harput Musiki Müzesi'nin ardından üçüncü müze olan yaklaşık 4 asırlık Osmanlı Dönemi'ne ait Hoca Hasan Hamamı, restorasyon çalışmalarının ardından müzeye dönüştürüldü. Harput girişinde görkemli kubbesiyle ve gösterişli mimarisiyle ziyaretçileri karşılayan Hoca Hasan Hamam Müzesi, tarihsel serüveni içerisindeki hamam kültürünü gelecek nesillere aktaracak.  Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları’nı ve bu işte emek harcayan herkesi ayakta alkışlayıp tebrik etmek gerekiyor.  Yıllardır hep ihmal edilen Harput; artık tarihi türbeleri, camileri ve piknik alanları ile fabrikasız baca dediğimiz turizme kazandırılmalı. Daha önceleri dillendirilen ama söylemden öteye gitmeyen ve Elazığ Harput, İnanç Turizmi güzergahına dahil edilmelidir. İnanç Turizmi; İnsanların devamlı ikamet ettikleri, çalıştıkları ve her zamanki olağan ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışına, dini inançlarını gerçekleştirmek inanç çekim merkezlerini görmek amacıyla yaptıkları turistik amaçlı gezilerin turizm olgusu içerisinde değerlendirilmesi İnanç Turizmi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca, mesleki amaçlarla seyahatler ( iş için seyahat eden din adamları)  hariç olmak üzere dini amaçlarla olağan ortamın dışına yapılan tüm seyahatleri ifade etmektedir  İnanç turizmi dünya turizminin  gelişmesine,  evrensel  barışın  ve anlayışın  yaygınlaşmasına, ekonomik  canlanmaya,  sosyalleşmeye  ve  inanç  çekim  merkezlerinin  gelişmesine  katkıda bulunmaktadır.  Tapınaklar ve camiler gibi dini yerler, sadece manevi değerleri için değil aynı zamanda eğlence, eğitim ve kültürel amaçlar için de giderek daha fazla ziyaretçi çekmektedir. Dünya genelinde inanç turizmi alanları ve çekicilik türleri giderek çeşitlenmektedir. Bundan hareketle Elazığ’da, inanç turizme konu olan çekiciliklerin tespit edilmesi ve mekânsal dağılışının ortaya konulması amaçlanmalıdır.  Örneğin; İtalya, kültür turizmi ile öne çıkan destinasyonlardan birisidir. Turizmdeki başarısında tarihinin etkisi çok büyük olmakla birlikte, tarihi kalıntıların günlük yaşam içinde sürdürülebilir şekilde turistlere sunulmasının, şehirlerin tarihi merkezlerinin olduğu gibi korunmasının, İtalyan yemek kültürünün önemli bir turizm ürünü olarak sunulmasının etkisi büyüktür. Örneğin Elazığ Harput’un bir evliyalar diyarı olarak anılması, İlin orcik, pestil, peynirli ekmek, menengiç ve dibek kahve gibi yeme ve içme kültürünün yerel insanların bir ritüeli olarak pazarlanması, tarihi ve kültürel aktivitelerin bunu destekler şekilde sunulması ve tanıtılması yerel kültürün turizm ürünü haline getirilmesine örnek verilebilir. Geleneksel kültürlerimiz turizme başarılı şekilde entegre edilerek turizme canlılık kazandırılabilir.