Dürüstlükten, doğruluktan bahseden CHP Elazığ milletvekili sayın Gürsel Erol’u maalesef bu söylemlerinin hiçbiri ile yanyana koyamadık. Seçim sürecinde birçok söylemde bulunan Erol, en yakınındaki şoförünü bile acımasızca kapının önüne koyduğu iddia edilen bir kişilik. Şoförü ile bizzat bu konuyu görüştüm ve inanılmaz şeyler duydum! İrfan Bural size yıllarca emek vermiş. Cebinizden 1 lira harcamadan bu emekçi kardeşimizi Çiğli Belediyesi personeli olmasına rağmen hizmetinize almışsınız. Çiğli nerede Elazığ nerede sayın vekilim? Bu nasıl bir sistem, bu nasıl düzen, bu nasıl vicdan. Gerçi siz alışıksınız.  Çok görmemek lazım. Elazığ’dan aldığınız oyların yarısının nerden geldiği belli. Biz iyi biliriz. Öyle böbürlenip tarihe damga vurduk deyip hem haksızlık yapıp hem de insanları Gür-Ya’nın başındaki oğlunuz konu ne olursa olsun kimseyi tehdit edemez. Sayın Erol hem bir çalışanınızın annesini, hem de bir kadını tehdit etmek nasıl bir ahlak anlayamadım. Sayın vekil bu alışkanlıklar insana koluna girip yol yürüdüğün bireylerden sıçrar. Dikkat edin yarın koluna girip yürüdüğünüz, dönüp size diş atar, aman ha aman! Bizim ülkemiz mazlumlara yıllarca kucak açmış bir ülke. Kim olursa olsun, ne olursa olsun sahipsiz kalmaz Devlet-i Aliyye. Her daim mazlumun yanındadır. Kimseye paspas ettirmez kimseyi.  Madem çalıştırdın Çiğli Belediyesinin personelini, ver hakkını gönder adamı. ‘‘Tak sepeti koluna, hadi yoluna’’ ile bu işler olmaz. Kanunlarımız buna müsaade etmez. Şimdi Çiğli Belediyesinin başındaki zat-ı muhterem. Siz ne dersiniz bu işe. Size de sorarlar arkadaş Şoför İrfanı.  Çiğli, Elazığ ilişkisini sorarlar. Değil mi? Sayın Adalet Bakanım, Çiğli halkının hakkını arar. Türkiye Cumhuriyeti’nin adil, asil, adalet savunucuları savcılarımız sorarlar elbet.  Haksızlık, adaletsizlik. En önemlisi bir anneyi tehdidin hesabını sorarlar elbet. Sormak lazım köpeğinin mamasını suyunu veren, Çiğli belediyesi personelinin hakkını yiyip ailesini (annesini) tehtit etmek ne demektir. Sorarlar adama. Sorarlar.  Haydi, kalın sağlıcakla.