Şemsettin Yılmaz Yeni
Ersin Çelik (Genel Yayın Yönetmeni)
Köşe Yazarı
Ersin Çelik (Genel Yayın Yönetmeni)
 

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ = DEMOKRASİ

BASIN özgürlüğü yoksa özgürlük de olmaz. Özgürlük yoksa demokrasi de olmaz. Demokrasinin güçlü bir şekilde var olmaya devam edebilmesi için özgür bir top¬lumun gıdası olan bağımsız gazeteciliğe ihtiyacı var.  Bağımsız gazetecilik, demokratik sistemlerin temel sütunlarından biri. Hem Almanya’da hem de diğer ülkelerde. Bu açıdan bakıldığında gazeteciler, temel demokrasi değerlerini koruma gibi önemli bir toplumsal sorumluluğa sahip.  Bunun için de her şeyden önce, profesyonel ve etik standartları dikkate alarak hareket etme, hakikate bağlı kalma, insanlık onurunu gözetme, özenli olma ve kapsamlı bilgi edinmeyi daima göz önünde bulundurma anlamında pürüzsüz bir işleyiş zaruri: Gazetecilerin demokratik sisteme karşı sahip oldukları sorumluluk elbette bunlarla sınırlı değil, bunların ötesine geçen bir nitelikte.  Sonuçta ortaya koydukları ürün, kamusal bir ürün. Tam da bu nedenden dolayı profesyonellikleriyle ilgilenmelerinin yanı sıra dünyanın içinde bulunduğu durumla da ilgilenmeleri gerekiyor. Ve hatta bu durumu daha iyiye götürmekle de; özgürlük, insan hakları, adalet ve açık bir birliktelik için mücadele vererek.  Gazeteciler kamuya hizmet sunuyorlar, onlar demokrasinin çalışanları. Bu görüşün sürekli olarak dile getirilmesi, savunulması gerekiyor, yüksek sesle, korkusuzca. Şayet bunu biz yapmayacaksak başka kim nerede yapılabilir? Ya özgürlük hakları üzerinde ısrarcı olmanın ölümcül olduğu ülkeler? Dünyanın dört bir yanında basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu ülkeler var. Öldürülen, işkence edilen, hapsedilen, baskı altında tutulan gazeteciler. Hatta AB ülkelerinde bile medya ilgilileri için tehditkar bir ortam git gide daha fazla oluşuyor.Özgürlüğü bir hak olarak savunanların korkuya kapılmaları doğal.  Halbuki gazetecilerin kesinlikle kahraman olmak zorunda olmamaları gerekir. İşlerini yapabiliyor olmaları gerekir. Hem söz hem de görüntülerle dünyayı anlatmak, betimlemek, analiz etmek, açıklamak ve yorumlamak. Öte yandan ellerindeki tüm araçlara demokratik çabalara karşı gelen otoriter rejimlerde, korkunun yayıldığı ve bunun üzerinden oto-sansürün gerçekleşeceğine güvenildiği otoriter rejimlerde, gazetecilerin meslek¬lerinin standart becerilerinden fazlasına sahip olması gerekiyor: fikirsel bir fazlalığa, tutkuya!  Basın, korku içinde olmadan, cesaret ve direnme ruhuyla kendini gösterebilmeli. Zira bağımsız gazetecilik korumamız gereken demokrasinin gıdası.
Ekleme Tarihi: 25 Temmuz 2023 - Salı
Ersin Çelik (Genel Yayın Yönetmeni)

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ = DEMOKRASİ

BASIN özgürlüğü yoksa özgürlük de olmaz. Özgürlük yoksa demokrasi de olmaz. Demokrasinin güçlü bir şekilde var olmaya devam edebilmesi için özgür bir top¬lumun gıdası olan bağımsız gazeteciliğe ihtiyacı var. 

Bağımsız gazetecilik, demokratik sistemlerin temel sütunlarından biri. Hem Almanya’da hem de diğer ülkelerde. Bu açıdan bakıldığında gazeteciler, temel demokrasi değerlerini koruma gibi önemli bir toplumsal sorumluluğa sahip. 

Bunun için de her şeyden önce, profesyonel ve etik standartları dikkate alarak hareket etme, hakikate bağlı kalma, insanlık onurunu gözetme, özenli olma ve kapsamlı bilgi edinmeyi daima göz önünde bulundurma anlamında pürüzsüz bir işleyiş zaruri: Gazetecilerin demokratik sisteme karşı sahip oldukları sorumluluk elbette bunlarla sınırlı değil, bunların ötesine geçen bir nitelikte. 

Sonuçta ortaya koydukları ürün, kamusal bir ürün. Tam da bu nedenden dolayı profesyonellikleriyle ilgilenmelerinin yanı sıra dünyanın içinde bulunduğu durumla da ilgilenmeleri gerekiyor. Ve hatta bu durumu daha iyiye götürmekle de; özgürlük, insan hakları, adalet ve açık bir birliktelik için mücadele vererek. 

Gazeteciler kamuya hizmet sunuyorlar, onlar demokrasinin çalışanları. Bu görüşün sürekli olarak dile getirilmesi, savunulması gerekiyor, yüksek sesle, korkusuzca. Şayet bunu biz yapmayacaksak başka kim nerede yapılabilir? Ya özgürlük hakları üzerinde ısrarcı olmanın ölümcül olduğu ülkeler? Dünyanın dört bir yanında basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu ülkeler var. Öldürülen, işkence edilen, hapsedilen, baskı altında tutulan gazeteciler. Hatta AB ülkelerinde bile medya ilgilileri için tehditkar bir ortam git gide daha fazla oluşuyor.Özgürlüğü bir hak olarak savunanların korkuya kapılmaları doğal. 

Halbuki gazetecilerin kesinlikle kahraman olmak zorunda olmamaları gerekir. İşlerini yapabiliyor olmaları gerekir. Hem söz hem de görüntülerle dünyayı anlatmak, betimlemek, analiz etmek, açıklamak ve yorumlamak.

Öte yandan ellerindeki tüm araçlara demokratik çabalara karşı gelen otoriter rejimlerde, korkunun yayıldığı ve bunun üzerinden oto-sansürün gerçekleşeceğine güvenildiği otoriter rejimlerde, gazetecilerin meslek¬lerinin standart becerilerinden fazlasına sahip olması gerekiyor: fikirsel bir fazlalığa, tutkuya! 

Basın, korku içinde olmadan, cesaret ve direnme ruhuyla kendini gösterebilmeli. Zira bağımsız gazetecilik korumamız gereken demokrasinin gıdası.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve elazigbulten.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.