Şemsettin Yılmaz Yeni
Esmanur Akbulut
Köşe Yazarı
Esmanur Akbulut
 

DEPREMİN YORGUNLUĞU

Elazığ, 2020 yılında yaşanan depremin merkez üssüydü ve son beş yıl içerisinde dört büyük depremle sarsıldı. Tüm bu yorgunluğa rağmen, şehir olarak ayakta durmaya çalışıyoruz. Ancak, bizler hala kentsel dönüşüm, inşaat standartları ve bina yapımındaki beton kalitesi gibi konuları tartışmakla meşgulken, Japonya gibi ülkelerin daha büyük ve şiddetli depremler yaşadığına, ama can ve mal kaybının çok daha az olduğuna dikkat etmemiz gerekiyor. Bu durumun nedenleri üzerinde düşünmekte fayda var. Her şeyden önce, Japonya’nın depreme karşı geliştirdiği sistemler ve uygulamalar, yerel yönetimlerin şeffaflık ve dürüstlük ilkesine bağlı kalmasıyla şekilleniyor. Ülkemizde ise imar yasalarının ihlali, malzeme kalitesizliği ve üç kuruşluk kazanç uğruna yapılan usulsüzlükler, depremle mücadelede en büyük engellerimizi oluşturuyor. Bu tür ihmaller, sadece bina yapımında değil, aynı zamanda insanların yaşamında da büyük kayıplara yol açıyor.  Japonya’nın depreme dayanıklı yapılaşma anlayışını benimsemek, sadece mühendislik bilgisi değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinç gerektiriyor. Toplum olarak, yapılaşma sürecinde ne kadar duyarlı olduğumuz, gelecekteki olası felaketlere karşı ne kadar hazırlıklı olacağımızı belirliyor. Dürüstlük, sadece bireylerin değil, bir toplumun temel taşıdır. Dürüst işler yapmak, bu mirası gelecek nesillere bırakmak hepimizin sorumluluğudur. Dürüstlüğün sadece bireysel bir erdem olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir değer olduğunu unutmamalıyız. Herkesin, özellikle kamu görevlilerinin, yaptıkları işin ciddiyetinin farkında olması ve bu bilinçle hareket etmesi gerekmektedir. Bu bilinçle, imar ve inşaat alanında yapılan yanlışlıkların, insanların hayatına mal olduğunu görmeliyiz. Depremler, sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda toplumun moralini de sarsıyor. Bu nedenle, depremlerde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet dilerken, imar ve inşaat alanında yapılan yanlışlıkların da sorumlularının adalet önünde hesap vermesini temenni ediyorum.  Sadece yapısal önlemler değil, aynı zamanda afet sonrası toplumsal dayanışma ve yardımlaşma da büyük önem taşıyor. Depremler sonrası yardım organizasyonlarının etkili çalışması, yerel halkın birbirine destek olması, toplumsal dayanışmayı artırmak adına kritik öneme sahip. Unutulmamalıdır ki, her afet bir aynı zamanda bir dayanışma fırsatıdır. Bu nedenle, deprem sonrası yapılacak her türlü çalışmanın, insan odaklı ve toplumsal yarar gözeten bir anlayışla gerçekleştirilmesi önemlidir.  Dürüst çalışmalara ve güvenli yapılaşmaya öncelik vermek, geleceğimizi teminat altına almak adına kritik öneme sahip. Unutmayalım ki, her şeyin başı dürüstlüktür. Elazığ olarak, yaşadığımız acılardan ders almalı ve daha güvenli bir gelecek inşa etmek için bir araya gelmeliyiz. Geçmişte yaşananları unutmadan, geleceğimizi inşa ederken, toplumsal bilinçle hareket etmenin ve dürüstlüğün her daim öncelikli değerlerimiz arasında olması gerektiğini unutmamalıyız.
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2024 - Salı
Esmanur Akbulut

DEPREMİN YORGUNLUĞU

Elazığ, 2020 yılında yaşanan depremin merkez üssüydü ve son beş yıl içerisinde dört büyük depremle sarsıldı. Tüm bu yorgunluğa rağmen, şehir olarak ayakta durmaya çalışıyoruz. Ancak, bizler hala kentsel dönüşüm, inşaat standartları ve bina yapımındaki beton kalitesi gibi konuları tartışmakla meşgulken, Japonya gibi ülkelerin daha büyük ve şiddetli depremler yaşadığına, ama can ve mal kaybının çok daha az olduğuna dikkat etmemiz gerekiyor. Bu durumun nedenleri üzerinde düşünmekte fayda var.

Her şeyden önce, Japonya’nın depreme karşı geliştirdiği sistemler ve uygulamalar, yerel yönetimlerin şeffaflık ve dürüstlük ilkesine bağlı kalmasıyla şekilleniyor. Ülkemizde ise imar yasalarının ihlali, malzeme kalitesizliği ve üç kuruşluk kazanç uğruna yapılan usulsüzlükler, depremle mücadelede en büyük engellerimizi oluşturuyor. Bu tür ihmaller, sadece bina yapımında değil, aynı zamanda insanların yaşamında da büyük kayıplara yol açıyor.

 Japonya’nın depreme dayanıklı yapılaşma anlayışını benimsemek, sadece mühendislik bilgisi değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinç gerektiriyor. Toplum olarak, yapılaşma sürecinde ne kadar duyarlı olduğumuz, gelecekteki olası felaketlere karşı ne kadar hazırlıklı olacağımızı belirliyor. Dürüstlük, sadece bireylerin değil, bir toplumun temel taşıdır. Dürüst işler yapmak, bu mirası gelecek nesillere bırakmak hepimizin sorumluluğudur.

Dürüstlüğün sadece bireysel bir erdem olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir değer olduğunu unutmamalıyız. Herkesin, özellikle kamu görevlilerinin, yaptıkları işin ciddiyetinin farkında olması ve bu bilinçle hareket etmesi gerekmektedir. Bu bilinçle, imar ve inşaat alanında yapılan yanlışlıkların, insanların hayatına mal olduğunu görmeliyiz. Depremler, sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda toplumun moralini de sarsıyor. Bu nedenle, depremlerde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet dilerken, imar ve inşaat alanında yapılan yanlışlıkların da sorumlularının adalet önünde hesap vermesini temenni ediyorum.

 Sadece yapısal önlemler değil, aynı zamanda afet sonrası toplumsal dayanışma ve yardımlaşma da büyük önem taşıyor. Depremler sonrası yardım organizasyonlarının etkili çalışması, yerel halkın birbirine destek olması, toplumsal dayanışmayı artırmak adına kritik öneme sahip. Unutulmamalıdır ki, her afet bir aynı zamanda bir dayanışma fırsatıdır. Bu nedenle, deprem sonrası yapılacak her türlü çalışmanın, insan odaklı ve toplumsal yarar gözeten bir anlayışla gerçekleştirilmesi önemlidir.

 Dürüst çalışmalara ve güvenli yapılaşmaya öncelik vermek, geleceğimizi teminat altına almak adına kritik öneme sahip. Unutmayalım ki, her şeyin başı dürüstlüktür. Elazığ olarak, yaşadığımız acılardan ders almalı ve daha güvenli bir gelecek inşa etmek için bir araya gelmeliyiz. Geçmişte yaşananları unutmadan, geleceğimizi inşa ederken, toplumsal bilinçle hareket etmenin ve dürüstlüğün her daim öncelikli değerlerimiz arasında olması gerektiğini unutmamalıyız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve elazigbulten.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.