Şemsettin Yılmaz Yeni
Berfin Karaaslan
Köşe Yazarı
Berfin Karaaslan
 

Eşit Fırsatlar Her Çocuğun Hakkı

Ne zamandır duyuyorum ki, bazı aileler hâlâ kız ve erkek çocukları arasında ayrım yapıyor. Gerçekten de bu, yüzyıllardır süregelen bir yanlış. Kız çocukları, evin içinde kalması gereken, biraz da “aile terbiyesi” ile yetiştirilmesi gereken bireyler olarak görülüyor. Oysa onlar da tıpkı erkek çocukları gibi hayal kurma, hayatta başarılı olma hakkına sahip! Ama ne yazık ki, çoğu zaman bu hakları gasp ediliyor. Bir arkadaşımın dediği gibi, “Kız çocukları büyüyünce kiminle evlenecek, ne olacak, onu düşün!” diyorlar. Peki ama erkek çocukları için kimse bu soruları sormuyor. Onlar, birer kahraman gibi büyütülüyor, sanki dünyayı fethetmeleri gerekiyormuş gibi. Bu anlayış, hem erkeklerin hem de kızların geleceğini karartıyor. Erkek çocukları, güçlü olmaları, duygularını göstermemeleri gerektiği düşüncesiyle yetiştiriliyor. Bu da onların gerçek hislerini bastırmalarına yol açıyor. Kimse onlara “İçinde ne hissediyorsun?” diye sormuyor, çünkü “erkek adam ağlamaz” anlayışı hâlâ güçlü. Hepimiz biliyoruz ki, bir çocuğun başarısı ya da mutluluğu, cinsiyetine bağlı değil! Aslında, kız ve erkek çocuklarının eşit bir şekilde yetiştirilmesi, geleceğimiz için şart. Eğitime, sanata, spora herkesin eşit fırsat bulması lazım. Kız çocukları da bilim insanı, sanatçı ya da lider olabilir. Onların da hayalleri var, onların da potansiyeli var! Kız çocuklarının özgüvenini artırmak ve onları cesaretlendirmek, ailelerin sorumluluğudur. Bir anne ya da baba, “Kızım, sen de yapabilirsin!” dediğinde, o çocuk bir adım daha ileriye gidebilir. Onlara “Hayallerin ne?” diye sormak, belki de hayatlarında vereceğiniz en büyük destek olacaktır. Erkek çocuklarına da aynı şekilde yaklaşmak gerekiyor. Onlara duygularını ifade etmeleri için alan tanımak, duygusal zekalarını geliştirmelerine yardımcı olacaktır. Çünkü duygularını bastıran erkekler, büyüdüklerinde sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilirler. Bu kısır döngüyü kırmak için ailelerin ve toplumun bu yanlışı fark etmesi şart. Kız ve erkek çocuklarının eşit fırsatlarla büyütülmesi, gelecekte daha adil ve empatik bir toplumun temellerini atar. Hep birlikte bu yanlışı düzeltmek için mücadele etmeliyiz. Kız çocuklarının da, erkek çocuklarının da eşit haklara sahip olduğu bir dünya kurmak için çaba göstermeliyiz. “Bu işin sonu nereye varacak?” diye düşünmeden, her bir çocuğa eşit değer vererek, onlara destek olmalıyız. Sonuçta, bu bir aile meselesi değil, hepimizin meselesi. Ayrımcılığı sona erdirmek, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve herkesin potansiyelini gerçekleştirmesi için bir araya gelmek, toplumun her kesimine düşen bir görevdir. Geleceğimizi şekillendiren bu çocukların, cinsiyetleri nedeniyle dezavantajlı duruma düşmesine göz yummamalıyız. Unutmayalım ki, gerçek eşitlik, cinsiyetin değil, insanlığın onurunu esas alır. Ayrımcılığa karşı durarak, her çocuğun potansiyelini en üst düzeye çıkarabileceği bir gelecek yaratalım. Kız ve erkek çocuklarına eşit fırsatlar sunmak, sadece onların değil, tüm toplumun yararına. Bu yüzden, gelin, birlikte adım atalım ve bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak için hep beraber mücadele edelim. Her çocuğun eşit bir geleceğe sahip olması, sadece onların değil, hepimizin geleceği için kritik öneme sahiptir.  
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2024 - Salı
Berfin Karaaslan

Eşit Fırsatlar Her Çocuğun Hakkı

Ne zamandır duyuyorum ki, bazı aileler hâlâ kız ve erkek çocukları arasında ayrım yapıyor. Gerçekten de bu, yüzyıllardır süregelen bir yanlış. Kız çocukları, evin içinde kalması gereken, biraz da “aile terbiyesi” ile yetiştirilmesi gereken bireyler olarak görülüyor. Oysa onlar da tıpkı erkek çocukları gibi hayal kurma, hayatta başarılı olma hakkına sahip! Ama ne yazık ki, çoğu zaman bu hakları gasp ediliyor.

Bir arkadaşımın dediği gibi, “Kız çocukları büyüyünce kiminle evlenecek, ne olacak, onu düşün!” diyorlar. Peki ama erkek çocukları için kimse bu soruları sormuyor. Onlar, birer kahraman gibi büyütülüyor, sanki dünyayı fethetmeleri gerekiyormuş gibi. Bu anlayış, hem erkeklerin hem de kızların geleceğini karartıyor. Erkek çocukları, güçlü olmaları, duygularını göstermemeleri gerektiği düşüncesiyle yetiştiriliyor. Bu da onların gerçek hislerini bastırmalarına yol açıyor. Kimse onlara “İçinde ne hissediyorsun?” diye sormuyor, çünkü “erkek adam ağlamaz” anlayışı hâlâ güçlü.

Hepimiz biliyoruz ki, bir çocuğun başarısı ya da mutluluğu, cinsiyetine bağlı değil! Aslında, kız ve erkek çocuklarının eşit bir şekilde yetiştirilmesi, geleceğimiz için şart. Eğitime, sanata, spora herkesin eşit fırsat bulması lazım. Kız çocukları da bilim insanı, sanatçı ya da lider olabilir. Onların da hayalleri var, onların da potansiyeli var!

Kız çocuklarının özgüvenini artırmak ve onları cesaretlendirmek, ailelerin sorumluluğudur. Bir anne ya da baba, “Kızım, sen de yapabilirsin!” dediğinde, o çocuk bir adım daha ileriye gidebilir. Onlara “Hayallerin ne?” diye sormak, belki de hayatlarında vereceğiniz en büyük destek olacaktır.

Erkek çocuklarına da aynı şekilde yaklaşmak gerekiyor. Onlara duygularını ifade etmeleri için alan tanımak, duygusal zekalarını geliştirmelerine yardımcı olacaktır. Çünkü duygularını bastıran erkekler, büyüdüklerinde sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilirler. Bu kısır döngüyü kırmak için ailelerin ve toplumun bu yanlışı fark etmesi şart.

Kız ve erkek çocuklarının eşit fırsatlarla büyütülmesi, gelecekte daha adil ve empatik bir toplumun temellerini atar. Hep birlikte bu yanlışı düzeltmek için mücadele etmeliyiz. Kız çocuklarının da, erkek çocuklarının da eşit haklara sahip olduğu bir dünya kurmak için çaba göstermeliyiz. “Bu işin sonu nereye varacak?” diye düşünmeden, her bir çocuğa eşit değer vererek, onlara destek olmalıyız.

Sonuçta, bu bir aile meselesi değil, hepimizin meselesi. Ayrımcılığı sona erdirmek, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve herkesin potansiyelini gerçekleştirmesi için bir araya gelmek, toplumun her kesimine düşen bir görevdir. Geleceğimizi şekillendiren bu çocukların, cinsiyetleri nedeniyle dezavantajlı duruma düşmesine göz yummamalıyız.

Unutmayalım ki, gerçek eşitlik, cinsiyetin değil, insanlığın onurunu esas alır. Ayrımcılığa karşı durarak, her çocuğun potansiyelini en üst düzeye çıkarabileceği bir gelecek yaratalım. Kız ve erkek çocuklarına eşit fırsatlar sunmak, sadece onların değil, tüm toplumun yararına. Bu yüzden, gelin, birlikte adım atalım ve bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak için hep beraber mücadele edelim. Her çocuğun eşit bir geleceğe sahip olması, sadece onların değil, hepimizin geleceği için kritik öneme sahiptir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve elazigbulten.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.