Kahramanmaraş eksenli yüzyılın felaketi olarak adlandırılan deprem ile beraber giden canlar canımızı fazlası ile acıttı. Bu yaraları saralım derken bu kezde canımızı almaya hazırlanan başka felaketler ile savaşmaya başladık. Anlayacağınız başımızdan felaket eksik olmuyor. Bunu iddia ediyorum! Allah korusun 5 ve üzeri herhangi bir deprem olsa ve bu deprem fazla değil 20 saniye sürse Elazığ yaşadığı büyük iki depremden fazla can kaybı verebilir. Çünkü yıkılmamış, üfürsen devrilecek 100’lerce bina var. Her ne hikmetse bir türlü yıkılmıyor. Yıkım için ne bekleniyor? Bu konunun muhatabı kimler ise neyi bekliyorlar anlamış değilim.  Şimdi bu işin muhatabına soruyorum? İnsanlarımız bu çürük binaların her gün önünden yanından bir şekilde yürüyor ve geçiyor. Allah muhafaza bir deprem olursa insanlarımız bu beton yığınlarının altında can verecek. O zamanda diyecek misiniz bu binayı sen yık.  Amacınız insanların canına kast etmekse bilelim. Şerit çekip buradan geçmeyin demekle kurtulamazsınız bilginiz olsun. İstasyon Caddesinde yaşanan olay içler acısı. Binanın önünde araç yere gömülüyor. Bunun sebebi nedir sizce? Binaların altında sorun var demek. Ancak Özdostlar fırınının yeri ve yanı Elazığ’ın en tehlikeli yeri. Unuttunuz mu? Hemen bitişiğindeki binada insanların binada olup olmadığını kontrol etmek isteyen bir polisimiz şehit olmadı mı? İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Şimdi yetkililere sesleniyorum. Askı imiş, ihale imiş, bunlar mazeret değil. Acilen ana kartellerdeki yıkılması gereken binaların yıkılmasını sağlayın. Aksi takdirde bir felakete maruz kalınırsa bu yazıyı da size hatırlatırım. Altından kalkamazsınız ve yargı önünde hesap verirsiniz. Hem de en ağırından....