Bir Bilenle Bilge Nesil Projesinin 2025 Protokolü İmzalandı ve Memur-Sen’den Enflasyon Açıklaması

Eğitim-Bir-Sen Elazığ ve Genç Memur-Sen Elazığ tarafından sürdürülen Bir Bilenle Bilge Nesil projesinin 2025 yılı protokolü imzalandı. Protokol, Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, Elazığ İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit ve Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın katılımıyla gerçekleştirildi. Proje kapsamında, liselerdeki öğrencilerin milli ve manevi değerlere uygun kitaplarla buluşturulması ve gönüllü öğretmenlerin rehberliği eşliğinde bu kitapları okuyarak kültürel bir birikim kazanmaları hedeflenmektedir. Projenin finalinde, öğrenciler okudukları kitaplardan yola çıkarak hazırladıkları kompozisyonlarla yarışmakta ve dereceye girenler ödüllendirilmektedir. Aynı zamanda proje, gençlerin kültürel gelişimlerine katkı sunmak adına yazarlarla buluşmalar, söyleşiler ve çeşitli kültürel etkinlikler gibi farklı faaliyetler de içermektedir. Projenin ortakları arasında Memur-Sen Elazığ İl Temsilciliği, Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Elazığ Belediyesi yer almaktadır. Öte yandan, Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, Ekim ayı enflasyon oranları ve sabit gelirli çalışanların yaşadığı ekonomik sıkıntılara ilişkin detaylı bir açıklamada bulundu. Bahşi, TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Ekim ayı enflasyon oranının %2,88 olduğunu ve yıllık enflasyonun %48,58 seviyesine ulaştığını ifade etti. 2024 yılının ikinci yarısında dört aylık enflasyon oranının %12,06 olarak gerçekleştiğini belirten Bahşi, bu rakamlara göre enflasyon farkının %1,87 olarak belirlendiğini açıkladı. Ayrıca 2025 yılı için devletin belirlediği Yeniden Değerleme Oranının %43,93 olarak açıklandığını hatırlatarak, özellikle sabit gelirli çalışanların, piyasa koşulları altında yaşadığı gelir kaybının telafi edilmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamasında, kamu görevlilerinin ücretlerinin piyasa koşullarında sürekli baskılandığını ifade eden Bahşi, “Sabit ücretliler, ülkemizde artan yaşam maliyetleri karşısında gelirlerinin yetersiz kaldığını hissetmektedir. Konut, kira, temel gıda, elektrik, su ve doğalgaz gibi zorunlu harcamalar, sabit gelirli çalışanların bütçelerinde büyük bir yer tutmakta ve gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirmektedir” dedi. Enflasyonun yalnızca sabit ücretlilerin harcamalarını kontrol altında tutma amacıyla baskılandığını savunan Bahşi, son yıllarda kamu görevlilerinin ve sabit gelirli diğer çalışanların maaşlarının enflasyon karşısında ciddi şekilde eridiğini belirtti. Kamu çalışanlarının enflasyon nedeniyle yaşam standartlarının düştüğünü ifade eden Bahşi, bu durumun giderilmesi için Ocak ayında yapılacak %6 maaş artışına ek bir düzenleme yapılmasının şart olduğunu söyledi. 2025 bütçesi görüşmelerine ilişkin taleplerini de dile getiren Bahşi, harcırah ve fazla mesai ücretlerinin günümüz ekonomik koşullarına göre yeniden belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Kamu görevlilerinin, ek görev ve fazla mesai nedeniyle artan giderlerinin, maaş artış oranlarının çok altında kaldığını belirten Bahşi, “Harcamalar arttıkça çalışanların aldıkları ek görevler bile gelirlerine katkı sağlamaktan uzaklaşıyor. Bu nedenle harcırah ve fazla mesai ücretleri, ekonomik şartlara uygun bir gösterge rakamına bağlanmalıdır” dedi. Açıklamasında ayrıca 1. derece kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi, teknik personelin uzun süredir çözülemeyen sorunlarının giderilmesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki eksikliklerin düzeltilmesi, üniversite idari personelinin yer değişikliği taleplerinin karşılanması ve görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki farkın azaltılması gibi konuların acilen çözüme kavuşturulması gerektiğine değindi. Toplu sözleşme ikramiyesine yönelik yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi ve sendika tarafından kazanılmış olan servis hizmeti hakkının yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Bahşi, 2012 yılından bu yana süren koruyucu giyim uygulamasının da devam etmesi gerektiğini ifade etti. Bu konularda ilgili bakanlık ve kurumlara taleplerini ilettiklerini belirten Bahşi, sendika olarak kamu görevlilerinin haklarını savunmaya devam edeceklerini vurguladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan Hazine ve Maliye Bakanı’na, İdari İşler Başkanı’ndan Sayıştay Başkanı’na kadar birçok kurum temsilcisine bu taleplerin ve mağduriyetlerin detaylı şekilde aktarıldığını belirten Bahşi, toplu sözleşme sürecinde alınan kararların uygulanmamasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Toplu sözleşme masasında alınan kararların, yürütücü organlar tarafından engellenmemesi gerektiğini belirten Bahşi, “Toplu sözleşme masası, sendikaların üyeleri adına karar aldığı, çalışanların haklarını koruyan ve kamu işvereniyle ortak çözüm aradığı bir süreçtir. Bu masada alınan kararların uygulanmaması, sendikaların yetkisini ve kamu görevlilerinin haklarını yok saymak anlamına gelmektedir. Kamu görevlilerinin haklarını korumak için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.