Elazığ’da Fırat Üniversitesi’nde Eğitimde Yaş Sınırı Yok!

 Lise eğitimlerinin ardından çeşitli nedenlerle üniversiteye devam edemeyen Öcal ve Göktaş, yıllar sonra üniversiteli olma hayalini gerçekleştirdiler. Ahmet Rıza Öcal, lise eğitimini tamamlayamadığını, 1972 yılında ortaokul mezunu olarak polislik mesleğine başladığını belirtti. Aile kurduktan sonra eğitimine devam edemediğini, 1999’da emekli olduktan sonra uzun süredir arzuladığı üniversite hayalini gerçekleştirmek için önce lise diplomasını aldığını ifade etti. "Üniversite okumak içimde ukde kalmıştı," diyen Öcal, "Bu yaşta gençlerle birlikte okumak benim için büyük bir onur," dedi. Cemile Göktaş da çocukluğundan beri okumayı sevdiğini, 1980 yılında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesini kazandığını ancak 12 Eylül Darbesi nedeniyle kaydını yaptıramadığını söyledi. "Çocuklarım ve torunlarım büyüdü; artık beni engelleyen hiçbir şey yok. Bu yıl çok isteyerek peyzaj ve süs bitkileri yetiştiriciliği bölümüne yerleştim," diyen Göktaş, gençlerle aralarında güzel bir uyum sağladıklarını belirtti. Öğrencilerden 18 yaşındaki Bilal Vural, sınıfta Ahmet amca ve Cemile teyzeyi görünce şaşırdığını ifade etti. "Onlar bize anne-baba sevgisi veriyor. Ailemizden uzaktayız ama onların sıcaklığı bize iyi geliyor," diye konuştu. Mine İlcan da, Öcal ve Göktaş'ın sınıfa katılmasının kendisi için ilham kaynağı olduğunu dile getirdi. Keban Meslek Yüksekokulu Peyzaj ve Süs Bitkileri Programında öğretim görevlisi Dr. Halil Karan, Göktaş ve Öcal’ın derslere olan ilgilerinin ve azimlerinin diğer öğrencilere örnek olduğunu vurguladı. Bu yıl okula katılan bu iki değerli öğrencinin, üniversitenin atmosferine renk kattığını belirtti. Fırat Üniversitesi’nde her yaştan öğrencinin eğitim alabileceğini gösteren bu örnek, öğrenmenin ve gelişmenin her zaman mümkün olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ahmet Rıza Öcal ve Cemile Göktaş, sadece kendi hayallerini gerçekleştirmekle kalmayıp, genç nesillere de ilham vermeye devam ediyor.