Tesla Holding Group İş İlanı
Şemsettin Yılmaz Yeni
Altungök Asansör

Doç. Dr. Psikiyatrist Hakan Balıbey, İnsan Psikolojisi Üzerinde Değerlendirmelerde Bulundu

Elazığ (Elazığ Bülten) - Elazığ Bülten İnternet Haberciliği | 24.09.2024 - 09:25, Güncelleme: 24.09.2024 - 10:39 318 kez okundu.
 

Doç. Dr. Psikiyatrist Hakan Balıbey, İnsan Psikolojisi Üzerinde Değerlendirmelerde Bulundu

Sevgili Elazığ Bülten izleyicilerimiz bugün psikiyatrist Doçent Doktor Hakan Balıbey hocamızla beraberiz kıymetli hocamızla bugün insan psikolojisi hakkında değerlendirmelerde bulundu

Soru: Hakan Hocam, öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Hakan Balıbey: Merhaba, ben Hakan Balıbey. Doçent doktorum ve Gülhane Tıp Fakültesi mezunuyum. Evliyim ve dört çocuk babasıyım. Emekliliğimin ardından Elazığ'da 5 yıldır hizmet vermekteyim. Soru: Hocam Psikiyatri nedir? Hakan Balıbey: Psikiyatri, insanın duygu, düşünce ve davranış problemlerini inceleyen, bunları sınıflandıran ve tedavi eden bir bilim dalıdır. Psikolojik açıdan sağlıklı bir birey, genel olarak iyi durumda olan, çalışabilen ve üretken insandır. Her bireyin zaman zaman psikolojik sorunları olabilir; ancak tanı koymak için belirli kriterlerimiz var. Sorunlar, belirli bir süre ve yoğunlukta devam etmeli ve kişinin yaşamını, iş yaşamını, sosyal ilişkilerini ve üretkenliğini etkilemelidir. Çevresindekiler de kişiden rahatsız oluyorsa, bu durumda sorun olarak kabul edebiliriz. Küçük bir stres ya da geçici bir üzüntü hemen psikolojik bir bozukluk olarak değerlendirilmez. Soru: Stres, kaygı ve depresyon nedir? Hakan Balıbey: Stres, genellikle gelecekle ilgili endişe ve kaygı hali olarak tanımlanabilir. Depresyon ise daha çok geçmişle ilgili sorunları aşamama, zevk alamama, enerjisizlik, uyku ve iştah değişiklikleri gibi belirtilerle karakterizedir. Depresyonun tanısı için dokuz ana kriterimiz var ve bunlardan en az beşinin bulunması gerekiyor. Bu belirtiler en az iki hafta süreyle devam etmelidir. Bir günlük üzüntü ya da stres hemen depresyon olarak değerlendirilmez. Soru: Stres ve kaygıyı nasıl yönetebiliriz? Hakan Balıbey: Stres, çağımızın bir gerçeği. Stres ve kaygıyı yönetmek için yapabileceğimiz şeyler var. Öncelikle, kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanmalı ve kontrol edemediğimiz şeyleri kabul etmeliyiz. Olumlu düşünmek ve olumlu bakış açıları geliştirmek önemlidir. Duygularımızı, düşüncelerimizden etkileniriz. Bilinçdışında yer alan düşünceleri fark edebilmek ve olumlu alışkanlıklar geliştirmek bu konuda yardımcı olabilir. Spor yapmak, sosyal ilişkilerde bulunmak, kitap okumak, doğada vakit geçirmek ve farklı aktivitelerle meşgul olmak da stres yönetiminde etkili olabilir. Soru: Çocukluk çağı travmaları bu tür hastalıklarda ne tür etkiler oluşturur? Hakan Balıbey: Çocukluk çağı travmaları, bazı bireylerde uzun vadeli etkiler yaratabilir. Ancak her travma hastalık yapmaz. Bazı travmalar, akut stres olarak değerlendirilir ve genellikle ilk bir ay içinde kendiliğinden düzelir. Ciddi travmalardan sonra travma sonrası stres bozukluğu gelişebilir. Bu, travmatik olayların tekrar tekrar yaşanması, tetikte olma hali gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ancak çoğu insan travmalardan sonra kendiliğinden iyileşir. Travma sonrası tedavi için EMDR (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden Yapılandırma) gibi özel yöntemler kullanılabilir. Ancak travma tedavisi konusunda hala damgalanma korkusu veya bilinçsizlik gibi engeller olabilir. Soru: Hastalıkların başlangıcı kafada kurmalar mıdır? Hakan Balıbey: Psikiyatrik hastalıklar tek bir faktöre bağlı olarak ortaya çıkmaz. Elbette yaşadıklarımız ve geçmiş travmalar önemli olabilir, ancak hastalıklar genetik, biyolojik, çevresel ve kişisel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır. Örneğin, aynı genetik yapıya sahip iki bireyden biri şizofren olabilirken diğeri olmayabilir. Bu nedenle hastalıkların sadece kafada kurma ile açıklanamayacağını söyleyebiliriz. Psikiyatri, çok faktörlü bir yaklaşımı gerektirir. Soru: Mutlu insan kimdir? Mutluluğun net bir tanımı var mıdır? Hakan Balıbey:: Mutluluğun net bir tanımı yoktur; ancak mutluluğu gözümüzdeki gözlük gibi düşünebiliriz. Farkına bile varmadan yaşadığımız bir durumdur, ama rahatsızlık hissettiğimizde, eksikliğini daha iyi anlarız. Mutluluk çoğunlukla beklentilerle doludur; günümüz yaşamı, bu beklentiler ve reklamlardan etkilenir. Beklentilerimizi düşürmek ve anı yaşamak, mutsuzluğun önüne geçmekte yardımcı olabilir. Soru: Kişinin ruh sağlığını koruması için ne gibi tavsiyeleriniz var? Hakan Balıbey:: Ruh sağlığını korumak için doğal yaşamak çok önemlidir. Düzenli uyku, dengeli beslenme ve sağlıklı sosyal ilişkiler de ruh sağlığını destekleyen faktörlerdir. Bu unsurlara dikkat etmek, kişinin genel iyilik halini artırabilir. Soru: Psikiyatrik tedaviler nelerdir? Hakan Balıbey:: Psikiyatrik tedaviler genellikle üç ana başlık altında toplanır: Farmakoterapi (ilaç tedavileri), psikoterapiler ve diğer terapi teknikleri. Farmakoterapi, hastanelerde genellikle en fazla karşılaşılan tedavi şeklidir; çünkü diğer seçenekler genellikle sınırlı olabilir. Psikoterapiler arasında bireysel terapi, kişiler arası terapi ve bilişsel terapi gibi çeşitli yaklaşımlar bulunur. Soru: Siz hangi teknikleri kullanıyorsunuz? Hakan Balıbey:: Biz burada hipnoterapi, bilişsel terapi ve EMDR gibi yöntemler kullanıyoruz. EMDR, beynin iki lobunu uyararak çeşitli psikolojik sorunlarda yardımcı olabilir. Ayrıca şema terapi, kişisel arası terapiler ve oyun terapileri gibi farklı teknikler de uygulanmaktadır. Soru: Bazı hastalıklarda ilaçsız tedavi mümkün mü? Hakan Balıbey:: Şu anki teknik imkanlarla bazı hastalıklarda ilaçsız tedavi mümkün değildir. Örneğin, şizofreni, kronik psikoz ve bipolar bozukluk gibi durumlarda ilaç kullanımı genellikle gereklidir. Bu hastalıkların biyolojik temeli oldukça güçlüdür ve tedavi sürecinde ilaçlar önemli bir rol oynar. Soru: Manyetik uyarı tedavisini (TMS) nerelerde kullanıyorsunuz? Hakan Balıbey:: Manyetik uyarı tedavisi (TMS), dirençli depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve tinnitus gibi durumlarda kullanılır. TMS, manyetik alan kuvvetiyle beyin bölgelerini uyararak çeşitli sorunlara çözüm sunabilir. Ayrıca dikkat eksikliği gibi durumlarda da deneysel olarak uygulanmaktadır. Soru: TMS nedir? Hakan Balıbey:: TMS, manyetik alan kuvveti kullanan bir tedavi yöntemidir. 1980'lerde keşfedilmiş ve 1990'larda yaygınlaşmıştır. Dirençli depresyon ve bazı diğer psikiyatrik bozukluklarda etkili olabilir. %70 oranında etkili olduğu ve bazı dirençli vakalarda umut verici sonuçlar elde ettiği bilinmektedir. Soru: Psikiyatride yapay zekanın yeri nedir? Sizler yapay zekayı kullanıyor musunuz? Hakan Balıbey:: Yapay zekanın psikiyatrideki yeri giderek önem kazanmaktadır. Biz de yapay zekayı kullanıyoruz. Yapay zeka, bazı hastalıkların önceden tahmin edilmesine yardımcı olabilir ve karar destek sistemi olarak işlev görebilir. Şu anda terapi yapamasalar da, anamnez alabilir, sorular sorabilir ve intihara meyilli kişileri tespit edebilirler. Ayrıca benimde yapay zeka üzerine gerçekleştirdiğim çalışma, COVID-19’u öngörme yeteneğini geliştirdi. Bu çalışmam  ile ödül aldım. Soru: Son olarak, bu konudaki önyargılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Hakan Balıbey:: Psikiyatriye karşı önyargılar, tarihsel ve toplumsal faktörlerden kaynaklanmaktadır. Ancak, psikiyatri diğer tıp branşlarıyla aynı hızda gelişmemiştir ve bazı önyargılar bu süreçte etkili olmuştur. Psikiyatriye daha açık ve bilimsel bir gözle yaklaşmak önemlidir. Röportajın sonunda, doktorumuza teşekkür ediyor ve değerli bilgiler için minnettarlığımızı iletiyoruz.
Sevgili Elazığ Bülten izleyicilerimiz bugün psikiyatrist Doçent Doktor Hakan Balıbey hocamızla beraberiz kıymetli hocamızla bugün insan psikolojisi hakkında değerlendirmelerde bulundu

Soru: Hakan Hocam, öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Hakan Balıbey: Merhaba, ben Hakan Balıbey. Doçent doktorum ve Gülhane Tıp Fakültesi mezunuyum. Evliyim ve dört çocuk babasıyım. Emekliliğimin ardından Elazığ'da 5 yıldır hizmet vermekteyim.

Soru: Hocam Psikiyatri nedir?

Hakan Balıbey: Psikiyatri, insanın duygu, düşünce ve davranış problemlerini inceleyen, bunları sınıflandıran ve tedavi eden bir bilim dalıdır. Psikolojik açıdan sağlıklı bir birey, genel olarak iyi durumda olan, çalışabilen ve üretken insandır. Her bireyin zaman zaman psikolojik sorunları olabilir; ancak tanı koymak için belirli kriterlerimiz var. Sorunlar, belirli bir süre ve yoğunlukta devam etmeli ve kişinin yaşamını, iş yaşamını, sosyal ilişkilerini ve üretkenliğini etkilemelidir. Çevresindekiler de kişiden rahatsız oluyorsa, bu durumda sorun olarak kabul edebiliriz. Küçük bir stres ya da geçici bir üzüntü hemen psikolojik bir bozukluk olarak değerlendirilmez.

Soru: Stres, kaygı ve depresyon nedir?

Hakan Balıbey: Stres, genellikle gelecekle ilgili endişe ve kaygı hali olarak tanımlanabilir. Depresyon ise daha çok geçmişle ilgili sorunları aşamama, zevk alamama, enerjisizlik, uyku ve iştah değişiklikleri gibi belirtilerle karakterizedir. Depresyonun tanısı için dokuz ana kriterimiz var ve bunlardan en az beşinin bulunması gerekiyor. Bu belirtiler en az iki hafta süreyle devam etmelidir. Bir günlük üzüntü ya da stres hemen depresyon olarak değerlendirilmez.

Soru: Stres ve kaygıyı nasıl yönetebiliriz?

Hakan Balıbey: Stres, çağımızın bir gerçeği. Stres ve kaygıyı yönetmek için yapabileceğimiz şeyler var. Öncelikle, kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanmalı ve kontrol edemediğimiz şeyleri kabul etmeliyiz. Olumlu düşünmek ve olumlu bakış açıları geliştirmek önemlidir. Duygularımızı, düşüncelerimizden etkileniriz. Bilinçdışında yer alan düşünceleri fark edebilmek ve olumlu alışkanlıklar geliştirmek bu konuda yardımcı olabilir. Spor yapmak, sosyal ilişkilerde bulunmak, kitap okumak, doğada vakit geçirmek ve farklı aktivitelerle meşgul olmak da stres yönetiminde etkili olabilir.

Soru: Çocukluk çağı travmaları bu tür hastalıklarda ne tür etkiler oluşturur?

Hakan Balıbey: Çocukluk çağı travmaları, bazı bireylerde uzun vadeli etkiler yaratabilir. Ancak her travma hastalık yapmaz. Bazı travmalar, akut stres olarak değerlendirilir ve genellikle ilk bir ay içinde kendiliğinden düzelir. Ciddi travmalardan sonra travma sonrası stres bozukluğu gelişebilir. Bu, travmatik olayların tekrar tekrar yaşanması, tetikte olma hali gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ancak çoğu insan travmalardan sonra kendiliğinden iyileşir. Travma sonrası tedavi için EMDR (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden Yapılandırma) gibi özel yöntemler kullanılabilir. Ancak travma tedavisi konusunda hala damgalanma korkusu veya bilinçsizlik gibi engeller olabilir.

Soru: Hastalıkların başlangıcı kafada kurmalar mıdır?

Hakan Balıbey: Psikiyatrik hastalıklar tek bir faktöre bağlı olarak ortaya çıkmaz. Elbette yaşadıklarımız ve geçmiş travmalar önemli olabilir, ancak hastalıklar genetik, biyolojik, çevresel ve kişisel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır. Örneğin, aynı genetik yapıya sahip iki bireyden biri şizofren olabilirken diğeri olmayabilir. Bu nedenle hastalıkların sadece kafada kurma ile açıklanamayacağını söyleyebiliriz. Psikiyatri, çok faktörlü bir yaklaşımı gerektirir.

Soru: Mutlu insan kimdir? Mutluluğun net bir tanımı var mıdır?

Hakan Balıbey:: Mutluluğun net bir tanımı yoktur; ancak mutluluğu gözümüzdeki gözlük gibi düşünebiliriz. Farkına bile varmadan yaşadığımız bir durumdur, ama rahatsızlık hissettiğimizde, eksikliğini daha iyi anlarız. Mutluluk çoğunlukla beklentilerle doludur; günümüz yaşamı, bu beklentiler ve reklamlardan etkilenir. Beklentilerimizi düşürmek ve anı yaşamak, mutsuzluğun önüne geçmekte yardımcı olabilir.

Soru: Kişinin ruh sağlığını koruması için ne gibi tavsiyeleriniz var?

Hakan Balıbey:: Ruh sağlığını korumak için doğal yaşamak çok önemlidir. Düzenli uyku, dengeli beslenme ve sağlıklı sosyal ilişkiler de ruh sağlığını destekleyen faktörlerdir. Bu unsurlara dikkat etmek, kişinin genel iyilik halini artırabilir.

Soru: Psikiyatrik tedaviler nelerdir?

Hakan Balıbey:: Psikiyatrik tedaviler genellikle üç ana başlık altında toplanır: Farmakoterapi (ilaç tedavileri), psikoterapiler ve diğer terapi teknikleri. Farmakoterapi, hastanelerde genellikle en fazla karşılaşılan tedavi şeklidir; çünkü diğer seçenekler genellikle sınırlı olabilir. Psikoterapiler arasında bireysel terapi, kişiler arası terapi ve bilişsel terapi gibi çeşitli yaklaşımlar bulunur.

Soru: Siz hangi teknikleri kullanıyorsunuz?

Hakan Balıbey:: Biz burada hipnoterapi, bilişsel terapi ve EMDR gibi yöntemler kullanıyoruz. EMDR, beynin iki lobunu uyararak çeşitli psikolojik sorunlarda yardımcı olabilir. Ayrıca şema terapi, kişisel arası terapiler ve oyun terapileri gibi farklı teknikler de uygulanmaktadır.

Soru: Bazı hastalıklarda ilaçsız tedavi mümkün mü?

Hakan Balıbey:: Şu anki teknik imkanlarla bazı hastalıklarda ilaçsız tedavi mümkün değildir. Örneğin, şizofreni, kronik psikoz ve bipolar bozukluk gibi durumlarda ilaç kullanımı genellikle gereklidir. Bu hastalıkların biyolojik temeli oldukça güçlüdür ve tedavi sürecinde ilaçlar önemli bir rol oynar.

Soru: Manyetik uyarı tedavisini (TMS) nerelerde kullanıyorsunuz?

Hakan Balıbey:: Manyetik uyarı tedavisi (TMS), dirençli depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve tinnitus gibi durumlarda kullanılır. TMS, manyetik alan kuvvetiyle beyin bölgelerini uyararak çeşitli sorunlara çözüm sunabilir. Ayrıca dikkat eksikliği gibi durumlarda da deneysel olarak uygulanmaktadır.

Soru: TMS nedir?

Hakan Balıbey:: TMS, manyetik alan kuvveti kullanan bir tedavi yöntemidir. 1980'lerde keşfedilmiş ve 1990'larda yaygınlaşmıştır. Dirençli depresyon ve bazı diğer psikiyatrik bozukluklarda etkili olabilir. %70 oranında etkili olduğu ve bazı dirençli vakalarda umut verici sonuçlar elde ettiği bilinmektedir.

Soru: Psikiyatride yapay zekanın yeri nedir? Sizler yapay zekayı kullanıyor musunuz?

Hakan Balıbey:: Yapay zekanın psikiyatrideki yeri giderek önem kazanmaktadır. Biz de yapay zekayı kullanıyoruz. Yapay zeka, bazı hastalıkların önceden tahmin edilmesine yardımcı olabilir ve karar destek sistemi olarak işlev görebilir. Şu anda terapi yapamasalar da, anamnez alabilir, sorular sorabilir ve intihara meyilli kişileri tespit edebilirler. Ayrıca benimde yapay zeka üzerine gerçekleştirdiğim çalışma, COVID-19’u öngörme yeteneğini geliştirdi. Bu çalışmam  ile ödül aldım.

Soru: Son olarak, bu konudaki önyargılar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hakan Balıbey:: Psikiyatriye karşı önyargılar, tarihsel ve toplumsal faktörlerden kaynaklanmaktadır. Ancak, psikiyatri diğer tıp branşlarıyla aynı hızda gelişmemiştir ve bazı önyargılar bu süreçte etkili olmuştur. Psikiyatriye daha açık ve bilimsel bir gözle yaklaşmak önemlidir.

Röportajın sonunda, doktorumuza teşekkür ediyor ve değerli bilgiler için minnettarlığımızı iletiyoruz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve elazigbulten.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.