ELAZIĞSPOR’DA SADECE TEKNİK DİREKTÖR DEĞİL, RUH DEĞİŞTİ

ELAZIĞSPOR’DA SADECE TEKNİK DİREKTÖR DEĞİL, RUH DEĞİŞTİ

Elazığspor’da yaşanan teknik direktör değişikliği, sadece bir görev değişimi olarak değerlendirilmemeli. Bu değişim, sahaya yansıyan enerjiyle birlikte bordo-beyazlı camiada adeta yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bülent Yenihayat’ın ardından göreve getirilen Fırat Gül, yalnızca taktiksel dokunuşlarıyla değil, oyuncularla kurduğu güçlü iletişim, oyuna olan bakışı ve saha kenarındaki duruşuyla da Elazığspor’un ruhuna taze bir nefes kattı.
Gül’ün gelişiyle birlikte alınan üst üste galibiyetler, yalnızca puan hanesine yazılmakla kalmadı. Bu galibiyetler, şehre yayılan umudu, tribünlere dönen coşkuyu ve yeniden yeşeren inancı da beraberinde getirdi. Uzun süredir aradığı çıkışı bir türlü bulamayan Elazığspor’un yeniden bir ivme kazanması, sadece teknik heyet ya da futbolcuların başarısı değil; aynı zamanda bu şehre, bu arma’ya yürekten inanan herkesin ortak zaferidir.
Ancak burada bir parantez açmak gerekiyor.
Her geçen maçta dolup taşan tribünler, Elazığspor’a olan sevdanın ne kadar derinlere kök saldığını bir kez daha gösteriyor. Taraftar yeniden tribüne döndü, marşlar yeniden yankı buldu, 90 dakika susmayan destek Elazığ Atatürk Stadyumu’nu bir futbol mabedine dönüştürdü. Ne var ki, tribünlerde göz ardı edilemeyecek bir sorun gün geçtikçe daha da belirginleşiyor.
Özellikle kadın taraftarlar ve çocuklar, stadyumun yeterli oturma kapasitesine sahip olmaması nedeniyle ayakta kalmak zorunda kalıyor. Aileleriyle maça gelen küçük taraftarlar, maç boyunca kendilerine uygun bir yer bulamadıkları için ya merdiven boşluklarında ya da tribün aralarında sıkışıp kalıyor. Bu durum hem güvenlik açısından risk taşıyor hem de stat deneyimini olumsuz etkiliyor.
Benzer bir sıkıntı da protokol tribününde yaşanıyor. Maçlara yoğun ilgi gösteren protokol üyeleri, zaman zaman oturacak yer bulmakta güçlük çekiyor. Protokol kısmının düzenlemesi, kapasite artırımı ya da alternatif alanların oluşturulması artık elzem hale gelmiş durumda.
Elazığspor’un bu yükselişi sürerken, stadyumun fiziki koşullarının da bu yükselişe ayak uydurması gerekiyor. Kulübün sportif başarısı ne kadar önemliyse, maç izlemeye gelen binlerce taraftarın konforu, güvenliği ve keyifli bir atmosferde 90 dakikayı geçirmesi de bir o kadar önemlidir. Kadınların ve çocukların stadyumlarda daha görünür hale gelmesini yıllarca savunduk, şimdi bu görünürlüğün sürdürülebilir olması adına somut adımlar atılmalı.
Yetkililerden beklentimiz, bu konuda bir an önce harekete geçmeleri. Gerekirse portatif tribünlerle kapasite artırımı sağlanabilir, kadın ve çocuklara özel tribün bölümleri oluşturulabilir ya da stadyuma giriş sistemleri yeniden düzenlenebilir. Önemli olan bu sevdaya gönül veren herkesin maç keyfini aynı ölçüde yaşayabilmesi.
Elazığspor sahada mücadele etmeye devam ederken, bizler de tribünlerde bu mücadeleye layık bir ortam yaratmalıyız. Unutulmamalı ki, bir takım sadece sahadaki 11 kişiyle değil, arkasındaki on binlerle güçlenir. Ve bu on binlerin her birine hak ettiği değeri vermek, bu şehrin en büyük sorumluluğudur.