Yasa tasarısında sokak köpeklerinin tümünün toplanarak bakım evlerine kapatılması öngörülmüş, ucu açık sebeplerle öldürülebileceği eklenmiştir. Bu şekliyle, yasa yapma metodundan oldukça uzak metnin, ilgili paydaşlarıyla görüşülmeden yapılmaya çalışılması ise asgari demokrasi şartlarına uygun olmadığı aşikardır.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunun 6.maddesinde Topla-Kısırlaştır-Aşıla-Yerinde yaşat metodu bilim insanlarınca üremenin kontrolü açısından en ideal metot olarak seçilmekle beraber Türk kültür geleneğine de en uygunudur. Bu metodun 20 yıldır var olduğu ve popülasyonu azaltmadığı gerekçesi ise doğru değildir. Metotun, 20 yıldır uygulanmaması ve uygulamayan yerel yönetimlere hiçbir müeyyide yapılmaması nedeniyle şu an popülasyon sorunu vardır. Bu sorunun cezası hissedebilen canlılar olan hayvanlara kesilemez. Sokak hayvanları sorunun sebebi değil kurbanıdır.

Türk Veteriner Hekimleri Birliğinin 14.06.2024 tarihinde Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı verilerine dayanarak yaptığı açıklamada; ülkemizde hayvan kaynaklı kuduz hastalığı vakalarının azaldığı görülmektedir. Ayrıca, tasarının gerekçesinde kuduzla ilgili hiçbir bilimsel çalışmaya yer verilmemiş olması da önemli bir eksikliktir. Bu yönden de yasanın bu gerekçesinin kabul edilmesi mümkün değildir.

Yeni yasa tasarısının gerekçesi olan popülasyon sorunu, trafik kazaları, kuduz riski Topla-Kısırlaştır-Aşıla-Sal metodu ile gerçekleştirilebilirken çelişkilerle dolu, yoruma açık, anlamı belirsiz ifadelerle tüm sokak köpeklerinin toplanarak bakım evlerine yerleştirilmesi hukuki olmadığı gibi vicdani de değildir. Savunmanın yegâne temsilcisi avukatlar olarak yaşam hakkının kutsal ve evrensel olduğunu bir kez daha dile getirerek yeni yasa tasarısının bir an önce çekilmesini talep ediyoruz. Katliam yasası istemiyoruz. Kamuoyuna arz ederiz.