Geçtiğimiz hafta Malatya’nın Yeşilyurt İlçesine bağlı İkizce Mahallesi’nde yapımı devam eden TOKİ’lerde skandal bir olay yaşandı.

3 Etap’tan oluşan projede TOKİ yaklaşık 9 Bin konut inşa etmeye devam ediyor. Yapımı devam eden projenin altyapı işlerini ise Karayolları Bölge Müdürlüğü üstlenmişti. Çalışmalar devam ederken dinamit kullanan ekiplerin hatası sonucu yapımı devam eden ve bitmemiş olan 2 blok dinamit patlaması sonucu ağır hasar aldı.

Ancak Malatya yerel basını ise Karayolları Bölge Müdürü Yusuf Güneş’i hedef almaktan çekinmedi. Ve yaşanın olayın asli sorumlusu olarak gösterdi. Fakat gerçek sorumlu net bir şekilde patlama sırasında orada bulunup, patlamanın hesaplamalarını planlayıp, patlamaya onay veren mevcut şantiye sorumluları ve şantiye şefleridir.

Mantık çerçevesinde proje alanında gerçekleşmiş hatalı bir patlamaya proje alanındaki mevcut sorumlu personel dışında Bölge Müdürü’nün nasıl bir müdahalesi olabilir. Kaldı ki; patlama öncesinde gerekli hesaplamaları yapıp, alan güvenliğini sağlamak Karayolları Bölge Müdürü’nün mü yoksa alandaki görevli personelin mi görevidir ?

Eğer cevap müdür ise proje alanındaki personel orada neden yer almaktadır ?

Kaldı ki; bir Bölge Müdürü sahadaki şartlara ne kadar hakim olabilir ki bu patlamaya onay versin ?

Bu yapılan tamamıyla alanda sorumlu personeli bu işten kılçıksız bir şekilde sıyırma çabasından başka bir şey değildir ve mantık ile uzaktan yakından uyuşmamaktadır.

Edindiğimiz bir diğer bilgiye göre ise;  Patlama için  prosedüre uygun bir şekilde gerekli kurum ve kuruluşlardan patlama öncesi bütün onaylar alınır ve rapora dökülüp imzalanır. Bu rapor  gerekli yerlere ulaştırılır ve patlama gerçekleştirilir. İş bu halken, Karayolları Bölge Müdürlüğü bu yapım işini taşeron firmaya veriyor ve taşeron firma patlama öncesi patlamanın gerçekleştirileceğine dair gerekli bilgileri emniyet ve jandarma birimlerine iletilmiş ve patlama için gerekli onaylar alınmış ancak neye göre ve nasıl almış tam bir muamma. Bize göre taşeron firma ile başlayan, ilgili kurum birimlerine uzanan bu onay sürecinde alınan rapora onay veren ve altına imza atan her kim veya kimler ise bunların araştırılması gerekmektedir.

Araştırmalarımıza göre; Raporda yer alan Şantiye Kontrol Şefi kontrolündeki şantiye alanındaki yol yapımı çalışmalarını koordine eden, karayolları 8. Bölge Müdürlüğü tarafından görevlendirilen bu şantiye şefi neye göre böyle bir patlamanın gerçekleştirilmesine müsaade etmiş, nasıl bir hesaplama yapmıştır ?

 TOKİ binalarına 20 – 25 metre mesafelik bir alanda dinamit patlatmak teknik olarak doğru mudur ? Doğru ise eğer, henüz vatandaşın hizmetine sunulmamış bu binaların taşıyıcı kolonlarında, taşıyıcı kirişlerinde bu denli ağır hasar verilmesinin izahını kim yapacaktır?

Bu şantiye şefinin olaya ne kadar hakim olduğu da manidar gözükmektedir.

Kafamızı karıştıran bir diğer konu ise; Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birisi olan Rönesans Holding yüklenicisi olduğu TOKİ  konutlarının bu şekilde hasar almasına rağmen sessizliğini koruduğu görülmektedir. Buna da bir anlam veremiyoruz.

Yetklileri göreve davet ediyor ve oluşan kamu zararının ve mağduriyetin bir an önce giderilmesinin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.  

6 Şubat depreminin ardından yaralarını sarmaya çalışan bir şehirde böyle bir ihmalin yaşanması ve dört gözle barınma ihtiyacını karşılamak için bekleyen Malatya halkının böyle bir olayla karşı karşıya bırakılması oldukça üzücü bir durum. Diliyoruz ki gerekli adımlar atılır ve Malatya halkının mağduriyeti ivedi bir şekilde giderilir.