Saldırgan Berat C.’nin durumu ise dikkat çekici bir arka plana sahip. Keban Adliyesi’nde Başsavcı Mehmet Aslan ile aynı dönemde mübaşir olarak görev yapan Berat C., geçmişte işe devamsızlık ve geç gelme sorunları nedeniyle bir soruşturma sürecine girmişti. Bu süreç, onun adliyesinden istifa ederek ayrılmasına yol açtı. Ancak, zamanla geri dönmek için başvuruda bulunarak Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yemekhanesinde tekrar göreve başladı.

Olay günü, Mehmet Aslan ile Berat C. yemekhanede karşılaştığında, aniden gelişen bir çatışma sonucunda Berat C. saldırıyı gerçekleştirdi. Bu durum, sadece iki birey arasındaki bir mesele değil, aynı zamanda adalet sisteminin dinamikleri ve çalışanlarının psikolojik durumları üzerinde de düşündürücü bir etki yarattı. Saldırganın gözaltına alınması, güvenlik açıklarını gündeme getirirken, adli çevrelerde büyük bir endişe yarattı.

Bu olay, adalet sistemindeki çalışanların maruz kaldığı stres ve baskının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Saldırı sonrası, hukuk camiasında güvenlik önlemlerinin artırılması ve çalışanların desteklenmesi gerektiği üzerine tartışmalar başladı. Ayrıca, benzer durumların önlenmesi için psikolojik destek programlarının uygulanmasının gerekliliği de vurgulandı.

Mehmet Aslan’ın yaşadığı bu olay, adalet sisteminde çalışanlar için bir dönüm noktası oldu. Hukuk camiasında geniş yankı uyandıran bu saldırı, kamuoyunu da derinden etkiledi. Olayın ardından, hem güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi hem de çalışanların ruh sağlığına yönelik daha fazla dikkat edilmesi gerektiği konusunda çeşitli öneriler gündeme geldi.