Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Haluk Aras: "Doçentlik Sözlü Sınavı Mağduriyet Yaratıyor"
Aras, yaptığı açıklamada, “Yükseköğretim sisteminde akademik personelin atanma sürecinde yer alan doçentlik sözlü sınavı, devam eden mağduriyetlere sebep olmaktadır. Doçentlik süreci, birbirini takip eden iki aşamalı bir yapıya sahiptir. İlk aşama eser incelemesidir. Beş profesör tarafından değerlendirilen doçent adayının eserleri yeterli görüldükten sonra, özgün sözlü sınav aşamasına geçilir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu adaylar en az 5-6 yıllık doktoralı bilim insanlarıdır ve jürinin karşısına çıkarken zaten doçent unvanına sahip olarak gelmektedirler” dedi.
Akademik özerkliği zedeleyen bu sınavın kaldırılması gerektiğini belirten Aras, “Bilimsel yetkinliği simgeleyen bir unvanın idari süreçlerle bağlanmasını yanlış buluyoruz. Doçent unvanını alan bir akademisyenin, kadro için tekrar başvuru yapması gereksizdir. Öğretim üyeleri, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından doçentlik unvanını aldıktan sonra, başka bir işleme gerek olmadan bulunduğu üniversitede doçent olarak atanmalıdır” şeklinde konuştu.
YÖK’ün sözlü sınavı zorunlu olmaktan çıkarmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Aras, ancak bu uygulamanın tamamen kaldırılmadan yükseköğretim kurumlarının inisiyatifine bırakılmasının yanlış olduğunu kaydetti. Aras, “Sözlü sınavın öğretimsel bir çıktısı bulunmamakta; birçok üniversite, özellikle İTÜ, ODTÜ, Hacettepe gibi kurumlar bu uygulamayı kalite göstergesi olarak kabul etmemekte ve üniversitelerin çoğunda uygulanmamaktadır. Fırat Üniversitesi’nde de bu uygulamanın sona ermesi, kamu kaynaklarının daha verimli alanlarda kullanılmasını sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.