Elazığ’da "Gazze, Kudüs Bizim Neyimiz Olur?" Konulu Konferans Düzenlendi

Elazığ Müftülüğü Diyanet Gençlik Çalışmaları Merkezi, "Gazze, Kudüs Bizim Neyimiz Olur?" başlıklı önemli bir konferans düzenledi. Konferans, Fırat Üniversitesi Diyanet Gençlik Merkezi'nde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

Din Hizmetleri Uzmanı Ahmet Geçim’in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, Diyanet İşleri Başkanlığı Hukuk Müşaviri Adnan Üstün konuşmacı olarak yer aldı. Üstün, konferansa katılanlara Kudüs'ün ve Filistin’in özgürlüğünün önemini anlattı ve Türkiye’nin bu konuda nasıl bir rol üstlendiğini vurguladı.

Adnan Üstün, konuşmasında Türkiye'nin Kudüs ile olan derin gönül bağını şu şekilde dile getirdi: “İslam dünyası içerisinde Kudüs ile en güçlü gönül bağının olduğu toplum, şüphesiz ki Anadolu insanıdır. Diğer toplumların kıbleleri, adı beyaz olan kara sarayı işaret ederken, bizim kıblemiz olan Mescid-i Aksa, gönlümüzde her zaman özel bir yere sahiptir. Tarihsel bağlarımız ve inançlarımız bu derin ilişkiyi her geçen gün pekiştirmektedir.”

Konuşmasının devamında, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele etmenin, sadece Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların ortak sorumluluğu olduğunu belirten Üstün, Türkiye’nin bu sorumlulukta nasıl bir liderlik rolü üstlendiğini vurguladı. “Kazanımlarınızı koruyun, zaferlerinizi sahiplenin. Filistin’in özgürleşmesi ve Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün tekrar Müslümanların eline geçmesi için bu hedefi yalnızca Türkiye halkıyla gerçekleştirebiliriz. Türkiye, her zaman Filistin davasının yanında yer almış ve bu konuda öncülük yapmıştır. Ancak bu mücadelenin yalnızca sözle değil, eylemle de devam etmesi gerektiğini unutmamalıyız.”

Üstün, aynı zamanda tarihsel olaylara da değindi ve 1. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'ye karşı yapılan haince hareketlere karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti: “Bazı kişiler, 'Bırakın onlar ne hali varsa görsün' şeklinde kolayca konuşabiliyor. Ancak bu gibi söylemler, geçmişin gerçeklerinden uzak, temelsiz ve bilinçsizdir. 1. Dünya Savaşı sırasında, bizlere yapılan ihanetleri ve arkamızdan vuranları unutmamalıyız. O dönemde, Türkiye'ye karşı Rumlar ve Ermeniler destek aldı, ancak bu olayların arkasındaki gerçekler, her zaman göz ardı edilemez."

Konferans, dinleyicilere Kudüs ve Filistin davası hakkında daha derin bir anlayış kazandırırken, Türkiye’nin bu konuda üstlendiği sorumluluğu yeniden hatırlatmayı amaçladı. Etkinlik, katılımcıların konuya olan duyarlılığını artırarak, Türkiye’nin İslam dünyasındaki liderlik rolünü pekiştirmeyi hedefledi.